Ö İLE BAŞLAYAN ATASÖZLERİ

C - Ç D - İ K - M - N - O - Ö - R - S - Ş -  - Ü 


Öfke baldan tatlıdır: Öfkeye kapıldığında bağırıp çağırmak insanı rahatlatır.


Öfkeyle kalkan zararla (ziyanla) oturur: Kişi, öfkeli zamanında duygusunun etkisi altındadır. İyi düşünemez; yaptığı taşkınca işin nasıl bir sonuç doğuracağını hesap edemez. Sonunda bu ölçüsüz, yanlış davranışının zararını görür.


Öksüz güler mi meğer yanıla: İşleri ters giden kimsesiz kişinin yüzü gülmez, yüzünü güldürecek bir durum ortaya çıksa bile bu bir yanlışlıktan dolayıdır.


Öksüz hırsızlığa çıkarsa ay ilk akşamdan doğar: Talihsiz kimse bir şeyden yararlanmaya kalkışsa karşısına akla gelmedik engeller çıkar.


Öksüz oğlan (çocuk) göbeğini kendi keser: Koruyanı, yardım edeni bulunmayan kişi, işini kendi başına görmek zorunda kalır.


Öküz öldü, ortaklık bozuldu (bitti): İki ortak veya taraf arasındaki yakınlığın dayandığı sebep yok olduğunda bu yakınlık da çözülür.


Öküz, yem bitince çifte gideceğini bilir: Çalışmanın önemini kavramak için aç kalmak gerekmez.


Öküze boynuzu yük olmaz (ağır gelmez): İnsan kendi yakınlarını ve kendi işlerini yük saymaz.


Ölenle ölünmez: Çok sevilen birinin ölümünden sonra fazla yas tutulmamalıdır çünkü hayat devam eder.


Ölmüş de ağlayanı yok: Çok kötülüğe uğramış, desteği ve yardım edeni bulunmayan kişi için söylenen bir söz.


Ölmüş koyun (eşek) kurttan korkmaz: Her şeyini kaybetmiş olan kişinin düşmanına bir şey kaptırmaktan korkusu olmaz.


Ölüm hak miras helal: Ölümün olağan olması gibi mirasın da paylaşılması olağandır.


Ölümden öte köy yoktur: Her insan bir gün öleceğini bilmeli, sonu gelmez istekler peşinde koşmamalı, davranışlarını, işlerini bu bilinçle düzene koymalıdır.


Ölüme çare bulunmaz: Ölüm dışında, çaresiz gibi görünen her güç işin bir çıkar yolu vardır.


Ölümle öç alınmaz: Düşmanların ölümünden sevinç duymak insanlığa yakışmaz.


Ölümü gören hastalığa razı olur: Küçük bir zarara uğramayı kabul etmezse çok büyük bir zarara uğrayacağını anlayan kimse, bu küçük zarara katlanır.


Ölürse yer beğensin, ölmezse el beğensin: Çocuğun öldüğünde iyi anılması, yaşarken de beğenilir bir kişi olması için anne baba çocuklarının eğitimine çok önem vermelidir.


Önce baldın, pekmez oldun; şimdi para etmez oldun: Davranışlarına dikkat etmeyen kişinin attığı her yanlış adım, saygınlığının biraz daha azalmasına neden olur.


Önce can sonra canan: İnsanlar bencildir, önce kendilerini, sonra yakınlarını düşünürler.


Önce iğneyi kendine batır, sonra çuvaldızı ele: Başkasına zararı dokunacak bir davranışı yapmadan önce iyi düşün, kendi kendini eleştir.


Ön tekerlek nereye giderse art tekerlek de oraya gider: Küçükler büyüklerin izinde gider, her işte onları örnek tutarlar.

Öpmeye niyeti olmayan “Yanağın nerede?” diye sorar: Bir işi yapmaya niyeti olmayan, istek duymayan kişi, bunu davranışlarıyla belli eder.


Öpülecek el ısırılmaz: Saygı gösterilmesi gereken kimse incitilmemelidir.


C - Ç D - İ K - M - N - O - Ö - R - S - Ş -  - Ü