Ona arkadaşları "profesör" derdi.
Anlayamadıkları bir problem olduğunda hemen ona başvururlardı. O da problemi çözer "profesör" unvanının hakkını verirdi.
Günlerden bir gün sınıfa yeni bir öğrenci geldi. Bu yeni öğrenci Emre ile hep yan yana olmaya, beraber gezmeye başladı. Emre de bu arkadaşını çok sevdi. Çünkü farklıydı o. İlginçti.
Bir gün arkadaşları Emre'ye dikkatli olmasını, yeni arkadaşının hiç de iyi olmayan özelliklerinin olduğunu, onu da değiştirdiğini söylediler.
Emre ise bir sıkıntının olmadığını söyleyip aynen devam etti.
Artık sınıfta görev almıyor, ödevlerini aksatıyordu.
Öğretmenin verdiği İstiklal Marşı ezberleme ödevinin sunum günü gelmişti. Herkes bir bir kalkıp ezbere İstiklal Marşı'nı okudu. Okuyamayan iki kişi vardı biri Emre diğeri onun yeni arkadaşı...
O gün öğretmeni Emre'ye ilk defa olumsuz bir şey söyledi: "Gözümden düştün Emre."
Emre bu sözü hiç unutmadı. Dersini aldı.